Yemeklerden kıl çıkması. Yemekten kıl çıksa ne yaparsınız?

    Güzel bir güne uyandınız. Akşam ki yemek için içiniz kıpır kıpır. Çok değer verdiğiniz ve yemeklerine hayran olduğunuz bir arkadaşınıza davetlisiniz.

    İçinizden " hadi yine iyisin midoş bugün bayram edeceksin" diyorsunuz. Oda " bana bak şapşik görgüsüz gibi saldırıp da beni ele güne rezil etme " diyor .

    Ve o beklenen an geldi. Giyinip süslendiniz ve hatta aklanıp paklandınız. Elinizde harika bir tatlı ve bir o kadar da zararlı kolayla ( kolalardaki alkol uyarısı) birlikte el parmak uçlarınızı zil ile buluşturdunuz.

- Oo hoşgeldin canım. Gözüm yollarda kaldı dediğinde

    İçinizdeki aç canavar senin mi benim mi ayol dese de

- Ay şekerim anca gelebildik atlı kovalamıyor ya deyip içeri girdiniz. Ve arkadaşınızın buyurmasıyla ağır adımlar eşliğinde masaya oturdunuz.

    Masa da yok yok. Mantıyla dans eden harika içli köfteler. Zeytinyağına sarılmış uyuyan dolmalar. Kremanın hakkını fazlasıyla veren mantar çorbası. Patates çanaklarına layık garnitürler. Ve yufkayı kankası bellemiş harika çıtır börekler. Ortadaki tatlı çeşitlerini saymıyorum bile :)

- Ne gerek vardı canım biz yemeye mi geliyoruz sanki bir çorba olsa yeterdi derken galipten sesler duyarsınız " ufak at da civcivler nasiplensin yavrum bal gibi de gözün kaldı. Hatta ağzının o akan sularından koca bir baraj bile dolar yani😀"

- Aa o nasıl söz tatlım otur hadi yiyelim.

    Duydunuz zilin sesini süre başladı. Her ne kadar bıçak kullanıp ben kibarım havalarına girsen de mideni çöp niyetine kullanmaya dünden razısın.

     Ve o mükemmel mantıdan tabağına doldurup koca bir kaşık ağzına alıyorsun. Birden dudağından ince bir şeyin sarktığını hissediyorsun. Hissediyorsun hissetmesine de spagetti değil ki bu ya. Nerden çıktı bu melet. Kaşarda konmaz ki eridi sünüyor diyeyim derken dongg diye bir ses duyuyorsun. Aman Allah'ım bu vücudun bir uzantısı olan KIL.

    Ve OLAMAAAAZZZZ diye 32 dişini göstererek bağırmaya hazırken birden arkadaşının ne kadar üzüleceğini düşünüp bir bardak su alabilir miyim? diyorsun. O mutfağa giderken sende elinle çaktırmadan çekiyorsun. Nasılda inat bir şeymiş bu çektikçe uzuyor çektikçe esniyor sanki. Yuhhh be mübarek bu kızın yediklerinin hepsi sana mı gitti. Uzadıkça uzamışsın diyorsun. (Tabiki de içinden. 😀)

    Zorlu mücadelenin ardından zafer senin. Kıl 1.90 boyunda serilmiş yerde yatıyor. Arkadaşında tam bu esnada suyla dibinde bitivermiş. Ama gel gelelim ki sende ne iştah kaldı ne sefa.

- Canım üşüttüm galiba nasıl da midem bulanıyor. İnan her şey harika ama ben kötüyüm. Demli bir çayını alırım ama.

- Ya böyle de olmadı ki. Tüh sen seversin diye yapmıştım hepsini. Neyse artık başka sefere canım.

     Seviyorum seni ulennnnnn çığlıkları arasında bu mevzuda burada kapanmış oldu. Biliyorum iğrenç bir yazıydı ama hayatın gerçekleri.

    Ben misafirlikte kıl çıktığında kafamda kırk tilki dolanıyor ve kuyruklarının çarpmamasına özen gösteriyorum. Ne yapsam ne etsem de gizli saklı şu kılı atsam diye fikirlerime taklalar attırıyorum. Hele ev sahibi farkettiyse utancımdan yerin dibine bile giren ben oluyorum. (Sanki ben attım kılı)

    Bana göre yemekten kıl çıkması normal olmasa da insanlık hali olabilecek bir şey. Ne kadar dikkat ederseniz edin düşeceği varsa illa bir yerlerden düşer o. Ben çoğunlukla saçlarım topluyken yemek yaparım. Hijyen konusunda da çok dikkatliyimdir. Ama yinede 3 yıllık evliliğimde bu durum iki kez başıma geldi. Biri eşime biri de dünya pimpiriklisi bir teyzeme. ( Kadın çok kibar ve evhamlıdır. Her ne kadar göstermemeye çalışsa da o kadar bulanmış ki öğür Allah öğür zor kurtardık kadını. 😀) Ama sayı artar ve bu uygunsuz cisimle çok sık karşılaşırsam bir daha o evden ömrü billah yemek yemem. Kimsede benden yemesin ne diyim. 😀

Not: Öff uzun yazı yazarken ben bile okumaya sıkılıyorum. Sabırla sonuna kadar okuyanlara hürmetlerimi level atlayıp hoppp yazının sonuna gelenlere de esheflerimi gönderiyorum. 😀 Kınıyorum sadece eden bulur diyorum haha. Bu nasıl bir köşeye sıkıştırmadır ya hu.

Peki sizler misafirliğe gittiğinizde yemekten kıl çıksa ne yaparsınız ?

Kişisel blog- Annesinin Prensesi 🌈